
Girişimci, bir fikrin peşinden koşan hayalperesttir. Ancak hayallerinin peşinden giderken, ayakları yere sağlam basan bir realist olmak zorundadır aynı zamanda. Hem hayalperest hem de realist olabilmek elbette mümkündür. Ancak bunun için, iyi bir strateji belirlemek ve yolda karşılaşılabilecek ve daha önce yapılmış hataların farkında olup bunları tekrarlamamak gerekir.
Birçok genç şirket, potansiyel fikri mülkiyet varlıklarının kapsamını tanımakta veya bunların önemini kavramakta başarısız olmaktadır. Tamamen önlenebilir olmasına rağmen, sermaye artırım sürecinden lansmana ve ötesine kadar girişimleri zor durumda bırakan bir dizi kalıcı hata vardır.
“WIPO Magazine; Risky business: the five biggest IP mistakes startups make” makalesinde sıralanan hataları aşağıda Türkiye girişimcilik ekosistemindeki dinamikleri de göz önünde bulundurarak özetlemek isterim. Her ne kadar makale startup şirketlere yönelik yazılmış olsa da temelde, girişimcileri de ilgilendiren konulara değinilmiş ve tespitler yapılmıştır.
“Her Şeyi Kendimiz Yapabiliriz” Yaklaşımı
Bu yaklaşımın temeli maliyetten mümkün olduğunca sakınabilme endişesi ile oluşur. Elbette girişimler ve girişimciler, sürecin en başında mali güçlükler yaşarlar ve maliyet oluşturacak hususlardan uzak durmaya çalışırlar. “Her şeyi kendimiz yapabiliriz” yaklaşımı oldukça büyük riskler içerir. Marka tescili, patent başvurusu, telif hakkı gibi konular kalifiye ve uygun rehberlik gerektiren incelikli ve stratejik konulardır. Danışmanlık almaktan kaçınmak, maliyeti düşürecektir elbette ancak öngöremediğiniz yanlışlara da sebep olabilecektir.
Gizlilik Sözleşmelerinin Dikkatli İncelenmemesi
Fikri mülkiyet söz konusu olduğunda, gizliliğe yeterince önem verilmemesi kötü sonuçlar doğurabilir.
Çeşitli kişi ve kuruluşlarla yapılacak tüm görüşmelerde “Gizlilik Sözleşmesi” talep edilmelidir. Ancak çoğu zaman girişimci, sözleşmedeki tanımlara aşina olmadığından, neyin gizli bilgi olup neyin olmadığını, gizliliğin şartlarını, süresini dikkate almadan sözleşmeyi imzalar.
Bana göre en önemlisi de imzalanan gizlilik sözleşmesinin sınırlarıdır. Sözleşme, belirlenen amaçla sınırlandırılmış mıdır? Maddi cezai hükümleri var mı? Varsa ne kapsamdadır? Tüm bunlara dikkat ederek ilerlenmelidir.
Pazar Yarışında Standart Fikri Mülkiyet Uygulamalarını Göz Ardı Etmek
Bu, yeni kurulan bir işletmenin yapabileceği en tehlikeli hatalardan biridir. Marka ile ilgili olarak söz konusu makaledeki kısmı olduğu gibi tercüme ederek sunuyorum.
“Ticari markalar söz konusu olduğunda, en azından yeni girişimcilerin, önerdikleri markanın halihazırda başka bir şirket tarafından kullanılıp kullanılmadığını (veya kafa karıştırıcı derecede benzer olup olmadığını) görmek için bir ticari marka araştırması yaptıklarından emin olmaları gerekir. Çoğu zaman, bu tür uygulamalar standart çalışma prosedürüdür, ancak birçok girişimci ya bilmedikleri için ya da ürün veya hizmet lansmanında ilerlemekle çok meşgul oldukları için başlangıçta bu uygulamaları görmezden gelirler”
Patent için ise durum benzer bir şekilde uygulanmakla birlikte yapılması gereken “piyasa serbestliği” araştırmasıdır. Örneğin bir cihaz geliştirdiniz ve piyasaya çıkmadan önce başka kişi veya kuruluşlara ait patentleri ihlal edip etmediğini kontrol etmediniz. Bu durum, piyasaya çıkardığınız cihazın üçüncü kişilere ait patentleri ihlal etmesi ve girişimcinin ihlal davası ile sonuçlanabilir.
Dolayısı ile bazı konuların başınıza gelmeden önce önlenebilmesi için önlem almak, başınıza geldikten sonra bertaraf etmeye çalışmaktan çok daha az maliyetli olacaktır. Sonuç olarak, lansman öncesi süreç boyunca standart fikri mülkiyet uygulamalarını hayata geçirme konusunda proaktif olunması gerekir.
Bir Fikri Mülkiyet Stratejisinin Oluşturulmaması ve Uygulanmaması
Fikri mülkiyet söz konusu olduğunda, girişimcilerin yapmaması gereken en büyük hata budur bence. Bu yazının temelini oluşturan makale, bu konuyu aşağıdaki gibi vurgulamıştır.
“Genç şirketler genellikle her türlü planı geliştirirler – yatırım sermayesi elde etmek için iş planları, pazarlama planları, işe alım planları ve hatta arama motoru optimizasyon stratejileri – peki neden şirketlerinin en değerli varlıklarından bazılarını ele alan bir planı genellikle görmezden gelirler?” Akla bir dizi neden geliyor, ancak en yaygın olanı pazara çıkma gayretleri. Ürünlerini ticarileştirmek için acele eden çoğu startup, fikri mülkiyet varlıklarını belirlemek ve korumak için gerekli adımları atmıyor. Fikri hakların korunmasına yönelik parça parça bir yaklaşım, beklenenden çok daha azını etkili bir şekilde korumak için neredeyse her zaman beklenenden çok daha pahalıya mal olur. Startuplar her zaman mevcut ve tasarlanan fikri mülkiyet varlıklarının ana hatlarını belirlemek ve bunları elde etmek ve korumak için bir eylem planı geliştirmek üzere kalifiye fikri mülkiyet danışmanı ile önceden zaman ayırmalıdır”
Yukarıda sayılan hatalar, yaşanmışlıklar neticesinde belirlenmiştir. Bu hatalardan kaçınmak mümkündür. Bunun için yolun başında bir strateji belirlenmesi şarttır. Yolun başında, fikri mülkiyet varlıklarıyla ilgili makul adımlar atmak gerekir. Elbette bu adımlar maliyet doğuracaktır. Ancak bu maliyetlerin sonradan yaşanacak sorunları çözmek için gereken maliyetlerden çok daha düşük olacağı kesindir.
Bunun yanı sıra, yatırımcıların görmek istediği, koruma altına alınmış, risklerin analiz edildiği ve bertaraf edildiği bir fikri mülkiyet stratejisinin varlığıdır. Bunu da göz ardı etmemek gerekir.
Senem Kayahan, PatentSe/Kurucu
Referanslar: https://www.wipo.int/en/web/wipo-magazine/articles/risky-business-the-five-biggest-ip-mistakes-startups-make-40486.